Urethane Toplar Yasaklandı mı?
URETHANE TOPLAR, YENİ KURALLAR ve ETKİLERİ
Gediz Ege
Herkese Merhabalar,
Gediz Ege: Trianka Bowling’in kurucularından olan Gediz Ege, Avrupa Bowling Federasyonu (EBF) Top Delme ve Proshop derslerinde sorumlu Eğitim Komitesi Üyesi ve Eğitmeni, Avrupa Federasyonu Level III Antrenör ve Level I Eğitmeni, IBPSIA Master Instructor, Trianka Bowling Academy Antrenör ve Top Delim Uzmanı, TBBDF Milli Takım Antrenörü olarak görev yapmakta ve aktif bowling antrenör ve sporcusu olarak da yarışmaktadır.
Son dönemin en popüler konularından olan ve artık iyice kafa karıştırmaya başlayan “Urethane Mevzusu” nedir, neler oluyor, nereye gidiyor, … gibi sorulara açık ve kısa cevaplar vermeye çalışacağım sizler için.
Sanırım soru-cevap modeli ile gitmek takip açışından kolay olacaktır.
Başlayalım bakalım.
Nereden çıktı bu konu?
Konu yeni değil, bu toplar 40 senedir var. Teorik olarak “eski teknoloji” diyebiliriz. Hatlara uygulanan yağ miktarı yıllar içinde artınca top teknolojisi de buna göre evrildi ve yağı içine hızlı çeken, daha agresif yüzeyli toplara ihtiyaç duyulunca kullanımı neredeyse yok denecek kadar azaldı.
Madem eski niye tekrar ortaya çıktı?
İhtiyaç sebebiyle yeniden keşfedildi diyebiliriz. Oyunda hız ve tur sayısının avantaj olduğu anlaşıldı, bunu takiben ortaya “Hızlı-turlu” jenerasyonlar geldi. Onlardan daha da hızlı/turlu olmak gerekiyordu, bunun için 2 elli teknik bunu en çabuk sürede sağlıyordu, o nedenle iki elli oyuncularda sayı olarak patlama yaşandı.
Yıllar içinde yağlama desenleri çok zorlaşmaya başladı. Bu sefer “hız+tur+reaktif top” birleşimi çok zor oldu çünkü bu birleşimde top kontrolü çok zor. Oyun şartları, atışlardaki küçük hatalara çok ağır cezalar kesmeye başladı.
Bu derde en iyi çözüm de “urehane” toplar oldu. Çünkü bu toplar “kontrollü” bir reaksiyon sunuyorlar.
Kontrollü reaksiyon derken?
Bu toplar yağı çok yavaş içlerine çekiyor (90 dakikadan daha fazla), yüzeyleri çok kaba/pürüzlü (turnuvalarda görüyoruz ya herkesin elinde 360/500’lük padler ile yüzey tazeleniyor), çekirdekleri bununla uyumlu olacak şekilde tasarlanıyor ki yağ çizgileri çok aralıklı olmasın (ne kadar yağ çizgilerinin arası açık, yolda o kadar taze yüzey ile temas).
Böyle olunca da çok erken okuyup enerjisinin çoğunu yarı yolda salan ve arkaya sert hareket için mecali kalmayan, yağı da içine çekmeyen, çekirdeği de topu arkada delirtmeyen bir top hareketi ortaya çekiyor.
İşte buna kontrollü reaksiyon diyoruz.
İyi kullanan kullansın, kime ne ki?
Orada şöyle bir sıkıntı olmaya başladı, daha doğrusu iddia edilmeye başladı.
Bu toplar yağı farklı şekilde bozuyor, kaba yüzeyleri ile önleri çabuk bozuyor, yağı da içine çekmediği için yağı arkaya ittiriyor. O zaman hat dağıldığı için bu topu oynamayanlara çok ciddi dezavantaj oluyor.
Ya da bu topları kullananlar için haksız avantaj oluyor.
Gerçekten avantaj/dezavantaj durumu oluyor mu?
Hem evet hem hayır.
Evet çünkü, urethane ler ile bozulan hatlarda diğer topların çok şansı kalmıyor, o bozulmaya ayak uydurabilmenin tek yolu senin de de urethane kullanman.
O nedenle hatlarda bu kadar çok urethane görülmeye başlandı.
Yani urethane topa sahip olan avantajlı, olmayan dezavantajlı hale geldi.
Hayır çünkü, aslında “flare” etmeyen (yağ çizgileri arası açık olmayan, üst üste geçen bu nedenle hatta sürekli yağlı yüzeyiyle temas eden) toplar urethane/reaktif/polyester (spare topu) farkı olmadan aynı yağ taşımayı yapıyorlar.
Bir de sonuç olarak bu toplar herkes tarafından satın alınabilir. Yani kimse kimseye “hayır sen illaki reaktif top ile oynayacaksın” demiyor. İhtiyacın varsa sen de git al bir tane, sen de at…
Evet, isteyen alsın atsın, kime ne ki?
Doğru, ama bir kesim de haklı olarak oyunun sadece tek bir ekipman tipine bağlı ve tek bir top reaksiyonuna bağlı olarak ilerlemesini doğru bulmuyor.
Bu konudaki tartışmalar bitmez.
Bir grup diyor ki: “Herkes aynı topu atarsa o zaman yetenekli olanlar kazanır iyi olur”
Diğer grup diyor ki: “iyi de o zaman oyun sıkıcı ve tekdüze olur. Yetenekli olmak aynı zamanda değişen saha şartları karşısında değişik teknik ve ekipmanlar ile hızlı çözüm üretebilmeyi gerektirir. Bowling in güzelliği de buradadır. Monoton bir hale gelirse oyunun güzelliği gider.
Başka bir grup diyor ki: “Bu kadar urethane topa bağımlı olmak özellikle genç sporcuların gelişimlerini olumsuz etkiliyor, en önemli maharetlerden birisi olan “çok yönlülük” (hız, tur, rotasyon değiştirebilme, ekipman değişikliği yapma kararı, yüzey değişikliği yapma kararı, vs.) geliştirmek yerine her şartta tek top ile oynamaya çalışıyorlar”
Dediğim gibi bu tartışmalar bitmez :)
Peki film nerede koptu?
Filmi “Purple” kopardı diyebiliriz.
Bu top diğer piyasadaki toplara göre gerçekten çok daha farklı bir top.
Nesi farklı?
Normalde atılan bir top hat üzerinde giderken, arkada pinlerin olduğu yerde, makinadaki topu geri gönderen mekanizmalarda, alttan gelen raylarda, top dönüş yerlerindeki tekerleklerde sürekli bir sürtünmeye maruz kalıyor. Yani bir nevi kontrol dışında oyun içinde zımparalanıyor diyebiliriz. Bu nedenle bütün mat toplar zamanla parlıyor, bütün parlaklar da matlaşıyor. Yani siz ısınmalarda topa 500lük pad ile zımpara yaptınız, her top atışınızda o 500 gittikce 500-550-650-700-750-1000-1200-…… vs şeklinde zımparalanmış oluyor. (Teknik terim olarak buna “lane shine” deniyor. Yani “hat tarafından parlatılmış”. Eninde sonunda bütün toplar belirli bir oyun sayısından sonra 4600 grit civarı bir yüzeye kendini bağlayıp orada sabit kalıyor.)
Şimdi;
A oyucusu Purple atıyor. Başlangıçta 500 grit.
B Oyuncusu başka bir firmanın urethane ini atıyor, o da başlangıçta 500 grit
Birinci oyun sonunda
A oyuncusunun purple ı hala 500 grit
B oyuncusunun urethane i oluyor 1000 grit
İkinci oyun sonunda
A oyuncusunun purple ı ~600grit
B oyuncusunun urethane i 2000 grit
Yani purple ın yüzeyi oyunlar sırasında diğer tüm toplara göre çok daha uzun süre bozulmadan devam ediyor.
Not: sayılar değişebilir yağlamaya, hatta vs ye göre, o değerlere takılmayın, ana fikre bakın lütfen.
Etsin, ne olur ki?
Kaba bir örnek ile şöyle oluyor. Isınmalardan sonra sen topa yüzey yapamıyorsun ya, purple atan sanki her atıştan sonra pad ile topun yüzeyini tazeliyor gibi oluyor.
Yani seninki bozulurken onunki hep taze kalıyor.
Kalsın, ne olur ki?
Bir topun hareketinin %80’ini topun yüzeyi belirliyor.
Dolayısıyla sürekli olarak aynı kaldığını (en azından 2 oyun boyunca veya diğer toplara göre bariz daha uzun süre diyelim) bildiğin bir topa sahip olmak, oyun planı geliştirmek açısından sana büyük avantaj sağlıyor.
2024 AVRUPA GENÇLER ŞAMPİYONASI - Isınma Atışları Öncesi
O yüzden mi turnuvalarda her yer purple kaynıyor?
Evet, çünkü oyuncu 4-5 tane purple alıyor, 2 farklı delim/yüzey yapıyor, sonra her iki oyunda bir oynadığını bırakıp çantasından taze yüzeylisini çıkarıyor.
Öyle olunca da örnek olarak 4 adet purple kullanarak 6 oyun boyunca 500 grit yüzeyli top attığından emin oluyor.
Yani sen de sürekli olarak 6 oyunda 500 grit lik yüzey garantisi istiyorsan ya 10-12 tane aynı toptan olacak (ki top sınırlaması max 6 oluyor uluslararası müsabakalarda) veya 2-3 atışta bir zımpara yapacaksın ki kural olarak yasak zaten.
Böyle olunca purple a sahip olan ile olmayan arasında ciddi avantaj/dezavantaj olmaya başladı.
O zaman herkes purple alsın?
Güzel çözüm, ama böyle bir durum olamaz. Öncelikle tekelci bir zihniyete yol açar ki Amerika gibi yerde bu tip uygulama olamaz.
Serbest rekabeti öldürür, o da gelişimi durdurur.
Endüstride diğer firmalar da var, böyle tek bir firmanın diğerlerini yutmasına izin verilmez.
Kontratlı profesyonel oyucular var, her isteyen purple da atamıyor sonuç olarak. O yüzden “parayı bastırıp alsın” ile de iş bitmiyor.
Yani konu dönüp dolaşıp “endüstri ve oyunun geleceği” meselesine geliyor.
E peki neden böyle farklıymış bu purple ?
Aslında bu sadece purple da değil, diğer tüm urethane ler ile ilgili bir konu,
Fakat purple kendi formülüyle öyle bir başarı denk getiriyor ki bütün dünyanın gözleri purple sebebiyle buraya odaklanıyor ve başlıyorlar araştırmaya.
Purple başta olmak üzere neden böyle oldu bu urethane ler diye.
Bir şey buluyorlar mı?
Evet. Yüzey sertliği konusunda sıkıntı olduğu ortaya çıkıyor.
Normalde bir bowling topunun yüzey sertliğinin 73D’den (“Shore D skalası”na göre plastiklerin sertlik/esneklik değeri) daha sert olması gerekiyor.
DURAMETER - Yüzey Sertliği Ölçme Aparatı
Fakat daha sonra başta PBA’de uygulanan ve zamanla gittikçe daha çok kabul gören, “Urethane Toplar 78D den yumuşak olmasın” kuralı uygulanmaya/yer bulmaya başladı. (Burada ilk aklımıza gelen toplar Hammer Black Urethane ve Storm IQ Tour 78/U)
Bu urethane leri test etmeye başlıyorlar.
Ve bakıyorlar ki bu toplar bu sertlik değerlerini kaybediyor, yani zamanla yumuşuyor.
Ve fark gerçekten korkunç.
Çok uzatmadan tek bir topun sayısı üzerinden örneklendireyim.
Top teste gidiyor - 80,28D.
10 atış yapılıyor – 75,52D
Ertesi gün durduğu yerde – 76,35D (yeni bir gün önce 10 atış yapıp kaldırıyorlar, ertesi gün tekrar test ediyorlar)
Yani top oynadıkça veya oynanmasa bile durduğu yerde yumuşuyor.
Yumuşasın ne olur ki?
Ne kadar yumuşarsa o kadar fazla yüzey ile temas eder. Bisiklet lastiği gibi düşünün, inik lastik yere daha çok basar. Temas yüzeyi ne kadar artarsa sürtünme ve buna bağlı faktörler (falso, ön bölgede enerji yakımı, arkadaki keskinlik ve buna bağlı top kontrolü vs.) de artar.
Yani abartılı olarak şöyle düşünün, tamamen yumuşak kauçuktan yapılmış bir top olsa, onu atsanız üzerindeki yağ çizgileri muhtemelen 2-3 parmak kalınlığında olur.
E bununla ilgili açık kural var, direkt olarak kural ihlal edilmiş oluyor.
Yumuşamayanı yok mu?
Yumuşamayan bir iki tane nadir top çıkıyor gerçekten ama diğerleri yumuşuyor.
O 1-2 tane ye izin versinler o zaman.
Zaten yumuşak olmayınca bu topların bir anlamı kalmıyor. Sertleştikçe aynı tadı vermiyor, falsosu/reaksiyonu düşüyor, toplar uzamaya başlıyor. Konunun özü zaten yumuşaklıktan geliyor.
Bir de asıl komik olan konu, birtakım oyuncular keşfediyorlar ki bir kovaya aseton koyup, bu topları da asetonda bekletince bunlar yumuşuyor. Bunu doğruluğunu otoriteler test ediyorlar ve gerçekten de solvent (çözücü, ör. Tiner, aseton, vs.) de bekletince 30,7D ye kadar düşüyor.
O zaman da kontrol sorunu çıkıyor.
Yani bu sefer sahadaki bütün urethane topların müsabakalardan önce tek tek kontrol edilmesi gerekiyor.
Hem zaten attıkça sertlik değişiyor hem de manipüle edilmiş toplar olabilir. Böyle bir test de mümkün değil.
Çözüm bulundu mu?
Konunun içinden çok çıkılamadı. Oyuncular/firmalar farklı farklı görüşler bildirdiler.
“Karışmayın kardeşim, adam purple ı yaptıysa diğerleri de daha iyisini yapsın” diyenler oldu.
“Uretane iyidir, herkes urethane atsa o zaman kim daha oyuncu belli olur” diyenler oldu
“Urethane candır, başka topa ne gerek var” diyenler oldu
“Urethane atanlar hattı bozuyor, başkaları oynayamıyor” diyenler oldu.
“Ben atarım kardeşim, sen de al sen de at” diyenler oldu.
“Kardeşim atayım da illa purple mı atacağız” diyenler oldu.
“Şu tarihten öncekiler sorunlu, o tarihten öncekiler yasaklansın, sonrakiler serbest kalsın” diyenler oldu (purple ların mor pinli/yeşil pinli olanları… Eskiden üretilenler Mor Pinli ve daha yumuşak, yenileri yaşil pinli ve daha sert. Dolayısıyla eskisi daha makbul. Her ikisi de onaylı.)
Pek çok görüş/tartışma oldu ve olmaya devam ediyor.
Bunun sonunda ABD bowling inin başındaki kurum olan USBC (United States Bowling Congress) o zaman bir anket yapalım kim ne istiyor soralım diyerek yakın zamanda bir anket yaptı.
Anketin sonucunda da katılımcıların
%57,32 – mutlaka bir şey yapılmalı (ama kullanımı bazı turnuvalarda yasaklansın, ama tamamen yasaklansın, ama daha sıkı limitler getirilsin, ama vs.)
%38,67 – mevcut kurallar devam etsin (o sırada 78D sertliği sağlayan toplar ile onaylanmış toplar OK dir.)
%4 – konu beni ilgilendirmiyor.
Dedi.
USBC kim kardeşim, bizi bağlamaz…
Çok öyle değil maalesef. Çünkü piyasadaki toplar konusundaki otorite (test leri yapan, topları onaylayan veya reddeden, laboratuvarı olan merci) burası.
Böyle olunca önce Amerikalılar, oradan da Dünya Federasyonu, oradan da Bölge Federasyonlar oradan da ülke federasyonlarına doğru zincirleme etki ediyor alınan kararlar.
Yani yakın tarihten bir örnek vereyim hemen. Toplardaki delik sayısı düzenlemesi. USBC araştırıyor, diyor ki balans deliği kalkar, buna mukabil de her deliğe parmak girer (yani 2 ellilerde başparmak deliği olamaz demenin diğer yolu diyelim). Sonra Dünya Federasyonu bu kuralı uygulamaya başlıyor, oradan Avrupa Federasyonu’na oradan da bize geliyor bu kural.
Peki tamam, şu andaki durum ne
USBC dedi ki, “Biz anket yaptık, %57,32 de bu konuda birşeyler yapılmasını istedi, biz de bu sebeple şu düzenlemeyi yaptık:
Kabaca ortaya karışık bir turnuva yasaklaması yaptılar.
1) Her türlü urethane bu turnuvalarda yasak (U.S. Open, USBC Masters, PWBA Tour ,U22 Masters and Queens, USBC Intercollegiate Nationals, USA Bowling Nationals)
2) 78D sertlik kuralına uyanlar şu turnuvalarda serbest (USBC Open Championships, USBC Women’s Championships, Bowlers Journal Championships, USBC Senior Masters, USBC Super Senior Classic, USBC Senior Queens, Youth Open Championships)
3) Sadece elemelerde serbest (Junior Gold Championships (78D balls may be used in qualifying; none permitted from match play through finals)
4) Onaylı top ise serbest (Team USA Trials, USBC Collegiate sectionals and regular season USBC Collegiate events, Junior Gold qualifiers, USA Bowling Regionals, USBC Senior Championships, USBC Youth Scratch Championships, The Forty Frame Game, Survivor Tournament.)
Bu turnuvalar dışında lokal liglerde ve turnuvalarda aksine bir karar alınmadıkça onaylı olan toplar kullanılabiliyor.
Avrupa ve Türkiye’de durum ne?
Avrupa bu konuda Amerika ile ayrışıyor. (Daha önce statik ağırlık kontrolleri konusunda da ayrışmıştı).
Hatta daha önce uygulamakta olduğu 78D sertlik kuralını da rafa kaldırdı ve özet olarak “Turnuva aksine bir kural açıklamadığı sürece, bir top onaylı ise Avrupa turunda oynanabilir” dedi.
Yani en çok bilinen Purple Hammer ve Pitch Black ve onaylı olan diğer urethane toplar için Avrupa tarafında bir sıkıntı görünmüyor.
Elimdeki urethane ler patladı mı ? Urethane alacaktım, almayayım mı ?
Elinizdeki ya da alacağınız urethane onaylı bir top olduğu sürece sadece bir sorun yok.
Eğer ki bu top ile Amerika’ya gidip de USBC kurallarında belirtilen turnuvalarda oynamak isterseniz o zaman sıkıntınız olur.
Dünya Şampiyonaları için henüz bir karar açıklanmadı. Çok yakında açıklanır.
Avrupa şampiyonaları için zaten onaylı olduğu sürece sıkıntı yok.
Türkiye için (Avrupa Federasyonu altında yer aldığımız için) müsabakada herhangi aksi bir kural belirtilmedikçe onaylı olan tüm urethane toplar ile oynayabilirsiniz.
Bu işin bir garantisi var mı?
Hayır yok. İlerleyen zamanlarda “bu kural çok anlamsız oldu, bir işe yaramıyor, kaldıralım” denilebilir. Daha önce oldu. Yıllarca proshoplarda 1000+$ lık terazilerle top tarttı tüm dünya, sonra kuralın anlamsız oluğu ortaya çıkınca kaldırıldı. Teraziler depolara kalktı. Bir tür antika “Facit Hesap Makinesi” oldular 😊
DODO SCALE - Top Tartısı
FACIT - Hesap Makinası
Veya ibre tam ters tarafa da dönebilir. Yani urethane topların sporun geleceği için gerçekten ciddi bir tehdit oluşturduğuna dair açık kanıtlar bulunması durumunda yasaklamalar daha da artabilir.
Ama mevcut olarak üretilmiş ve onaylanmış topların kullanımını bir şekilde serbest olacağı görünüyor çünkü aksi durumda bu yasaklamayı yapan otoritenin böyle bir durumda o topu satın alanların paralarını iade etmesi gerekiyor.
Ve otorite de bunu açıkça belirtmiş durumda. İngilizcesini yazmıyorum ama Türkçe karşılığı olarak: Daha önce onaylanmış olan toplar “onaylı toplar” listesinde kalmaya devam edecek ve onaylı olan tüm toplar tüm liglerde ve (aksine kural koymayan) tüm müsabakalarda oynanabilir. O nedenle de herhangi bir para iadesi söz konusu değildir.
Diyerek kendini açıkça sağlama almış durumda 😊
Umarım bu konudaki kafalardaki soru işaretlerini biraz giderebilmişimdir.